Cuma, 08 Temmuz 2005 |
Buzula girdik, ama tozdan kurtulamadık. Uzun bir yürüyüş oldu,
ayrıca bu kez yükseklik te kazanmış olduk. Buzul üzerinde sürekli
inişli, çıkışlı 8 saatlik bir yürüyüş. Öğlen Kburtze’de yemek yedik.
Aslında orası da kamp yeriymiş ama biz atlamış olduk. Bugünkü yürüyüşte
artık her şey önümüze döküldü: Trango kuleleri ve Nameless Tower,
muhteşem Gasherbrum IV, çirkin kral Broad Peak, Baltoro buzulu.
Urdukas, yine bir yamaçta buzulun kenarında toprak üzerinde teraslanmış
çadır yerlerinden oluşan bir kamp.
Burada da tuvaletler ve lavabo var. Yine çok kalabalık bir kamp, ama bu
kez gerçekten yer sorunu oldu. O yüzden biz ortak çadırsız ve üç çadır
tıkış tıkış yan yana kalmak zorunda kaldık. Kalabalığı yaratan 35
kişilik bir ABD ekibi. Baltoro buzulunun kenarında yaklaşık 4000 m’de
temel ip teknikleri eğitimi yapıyorlardı. Bize biraz garip geldi. Öte
yandan İspanyol ekipten genç bir tırmanıcı kamp yerindeki 15-20 m’lik
bir kaya bloğunu emniyetsiz tırmandı. Diğer ekip üyeleri de onu filme
aldılar. Oldukça ilgi topladı tabii. Ancak küçük bir ayrıntı
unutulmuştu: İspanyol arkadaşımız çıktığı yerden inemedi. Eğitimlerini
yeni tamamlamış Amerikalılar kurtarma tekniklerini deneyemeden İspanyol
ekip, arkadaşlarını kendi indirdi. Bizim ise başka işlerimiz var.
Bora’nın projesi taşıyıcılarımızın tümüyle küçük röportajlar yapmak,
hem de Urduca. Abge kam kehae? Yani adın ne? Bir yandan da belgesel
görüntülerini derlemeye çalışıyoruz. |